Değil yirmi dokuz harfin, yirmi dokuz milyon harfi yan yana getirince belki manasındaki bir harfin noktası ancak olabilecek kelime
Ardınca gidenlerin sadece "Bir daha dönülemeyecek olan şu dakikayı, altmış saniyede koşarak" yetişeceği bir meçhule giden gemi:
Yeri gelir Ayaz’ın sadakatinde gizlenir, yeri gelir Ferhad’ın
kazmasından kaçar gider... Bir bakarsınız delikanlılığın kitabını yazmış Kays’ı “mecnun”
eder, bir de bakarsınız Mansur kanını mürekkep ederek yazdığı iki hece oluvermiş. Her devirde nice
civanları peşinde koşturan büyülü bir
hedef:
"VUSLAT"
Çok yaralar var merhem urulmaz
Sabret,vuslat zamanı burulmaz
**
Sahip çık gönlüne, dikkat eyle
Daha böyle bir pazar
kurulmaz
**
İşin hakkın ver,kulağın da aç
“Herkes Mansur’la yere vurulmaz”
*
Sen sadık ol hem eyleme tasa
Mâşuk'un beklemeden yorulmaz
*
Kargaşa da olsa Hak ile çöz ,
Hâli Hak olana,hâli sorulmaz
*
Verme gönlün HÂKÎ fânilere
Bir güzel gayri, burda durulmaz
"sevgilinin evinin duvarlarını sevmek..." i.g.