4 Ocak 2019 Cuma

Asil Bencillik

Daha önce hiç hissetmediğim duyguların karmaşası altında çırpınıyorum, kullanmış olduğum ilaçların da etkisi olmalı ki nesnelerin nefesi olarak adlandırdığım mor mavi renkli saydam iplikler kalp atışımla uyumlu bir biçimde görüşümü şenlendiriyor. Her şey birbirine girmiş ama bir o kadar da ahenkli... Gereksiz bir rahatlık ve huzur sarmalamış etrafımı. Hangi duygunun etkisi içerisinde olduğumu bir bulabilsem belki doğru soruları sormaya başlayabilirim. Derin düşüncelerimin kıyısında buldum kendimi. Bilir kişinin tok sesiyle bozuldu tüm sessizlik:

Hakiki erdemdir asil bencillik...
Birdeki bütünü niçin göremedi ki insan?

Duyularımızla algıladığımız en ufak bir etki içimizde sayısız tepkiyle karşılık bulur. 
Bilinç dışının farkındalığı kazandıracaktır bizlere mutluluğu.
Perdesi kaos olan düzene uyumdan geçer asil bencillik.
Tüm erdemler bencilliğin arkasında hazır ola geçer.
Eylemi harekete geçiren sebeptir o...

Unutma, asil bencilliktir, insana bütünü aratan! Ararken fark edeceksin can çekişen benliğinin eksikliğini...

Farkına var, kusurunu kabullenendir aranan o üst insan! Kusurlardır, insana yaşama amacını yaratan.

Güçlü olmak mı amacın?
Her güç yanında göremediğin zayıflıkları da getirir.
Ey Aptal İnsan! Kusurlarından saklanmayı güçlü olmak mı sandın?
En zor dürüstlük kendi özüne karşı olandır demedim mi sana? Ne zaman öğreneceksin başkalarının sözlerine kulak asmayı?
Kabul etmelisin kusurunu, o zaman göreceksin tevazunun arkasındaki kibriyayı...

Tekrar tekrar beynine kazı, asil bencillikten geçer güçlü olmanın yegane sırrı...

Bir kere o erdemin tadına vardın mı, zaman ve mekana yönelteceksin sorularını. Aradığın cevapları bulmak için fedakarlıklar istenecektir senden.

Unutma, asil bencillikte bulacaksın fedakarlığın sırrını! Boşa feda etme elindekileri, dikkatli kullan zamanını.

Hazır olduğunu hissettiğinde teslim et ruhunu. Şimdi yapacağın tek şey geride bırakmak zamanı ve mekanı...

2 Ocak 2019 Çarşamba

Eksik

Sevgili terk edilmiş tavanı gökyüzü olan mağaram, bugüne kadar kimse senin gibi kucaklamadı beni. Sessizliğin kalbimin en derinlerine işliyor. Bugün, yılın beraber olduğumuz ilk kış gecesi, en sessiz zamanlarımız. O kadar özlemişim ki... Sayende tamamlanıyor eksik benliğim.

Burdan ayrılmak mı?
Merak etme, bir yere gittiğim yok. Sen de biliyorsun senden kopamayacağımı. Gördüğün gibi tek değişen, yanımdaki birileri.
Senin ruhundan habersiz geliyorlar ben de farkındayım... Ama bil ki bir gün gelecek; en az senin kadar huzur verecek "Sığınağım"la tanıştıracağım seni...
Çünkü o da benim gibi, dinlemeyi bilene, sessizliğiyle anlatıyor dertlerini.
Şimdilik duyamadığımı zannediyor sesini.
Bilmiyor ki o günün geç de olsa geleceği, kalbimin acayip hallerinde gizli...

Unutma! Kusursuz olmak zorunda değil kimse, bazen kişiler sadece gerektiği yerde olmalı...
Hepimiz yaşayacağız o yüzleşme heyecanını.
Korkuyorsun biliyorum...
En zor dürüstlük kendi özümüze karşı olan değil midir zaten?
Önce kendini kandırırsın, sonraysa başkalarını çünkü böylesi en kolayı.
Hangimiz unutmak istemedik ki gerçeğin getirdiği acıları?

Uyarımı yapayım şimdiden, bu yolda dizlerinin üzerine çöktürecek seni Zaman'ın kaçınılmaz alayı.
Bakıyorum, sahte çözümlerin ne kadar da çabuk elinde patladı?
Yoracak seni yalnızlığın, bırakacaksın kaçmayı, kabullenecek, pes edecek, teslim olacaksın.
İşte o zaman yatıştıracak ruhunu, senin gibi mağlubiyeti tatmış olanın varlığı...