Bir kezzab gelmiş erenler,geri durun dinleyin
Sözlerinden ne kalmış, gelin bana söyleyin
Katsayısı çok sinirimin, ağlayın hem inleyin
İzleyin, bir Ademoğlu nasıl batar esfele
Gözleriylen devirmiştir, kini nefreti gayzı
Helal etmiş gün nifâsı, menfaatinin hayzı
Durma al şimdi kahramanımızdan feyzi(!)
İzleyin, bir Ademoğlu nasıl batar esfele
Korunmuş iken din, ahmakçasına uyurdu
Arz eyledi Kur’an’a, aklı şâri’ oldu duyurdu
Binlerce asfiyâyı çiğnedi kendini de kayırdı
İzleyin, bir Ademoğlu nasıl batar esfele
İnsanda biraz ar olur, ârızi yahut bed’en
Utan kendinden UTAN, utan da in hutbeden
Böyle gidersen eğer ne farkın var Utbeden
İzleyin, bir Ademoğlu nasıl batar esfele
Yazdı çizdi oldu “âlim”, kendi bir zât-ı şerif (!)
Sözleri hem sizli bizli, programda çok zarif
Anlamadım şarlatan mı, feylesof mu bu herif?
İzleyin, bir Ademoğlu nasıl batar esfele
Affet Allahım Hâki’yi , kirletti kalemini
İbret aldı mı belli değil, söylenir elemini
Şi’rini okuyandan uzak et bu söz düzlemini:
“İzleyin, bir Ademoğlu nasıl batar esfele”
Kezzab: Çok yalan söyleyen
Esfel: çok aşağı
Gayz: Nefret, hınç
Şâri:Dinde hüküm koyan
Asfiya: Tasavvuf da ilerlemiş olan İslam bilginleri
Ârızî: geçici olarak
Utbe: Peygamber Efendimiz’e düşmanlığıyla ünlü bir müşrik