29 Kasım 2018 Perşembe

Duygu

Soğuk bir sonbahar gecesi daha... Dün yapraklar dallarında keyifliydi oysa bugün hepsi yerlere saçılmış, sapsarı... Yağmurun altında sokaklarda koşuşturuyorum, gören sormaya tenezzül etmiyor, bu kadar acele neden diye? Neden sorsun ki?
Bakıyorum onlar benden de tez halletmek istiyor işlerini!

"Var olduğunu zannettiğin mahlukat aynı yasa ve kadere bağlı" dedi bilir kişi...
Demek yine niyetliydin konuşturmaya beni! Ne kadar rahat ver desem de içten içe seviyorum kesinliğini. Ne de olsa duygularıma ulaşıyor sesinin tüm keskinliği. Sezilerim ve sesin bileyliyor tüm benliğimi...

Korkma duygularının keskinliğinden, sadece duygular verebilir aradığın heyecanı. Bırak artık durağanlığın peşini, heyecanın bildirecektir sana hayatının amacını.
Ne için utanıyorsun duygularından? Oysaki pek insanca duyguların...

Söylenmeyi sevenler senin kadar cesur mu? Dön, bir bak kalplerine! Pas ve kir, mühür olmuş benliklerine. Unutma! Yalnız korkaklar alay eder duyguların derinliğiyle. Onlar kahkahalarla gizleyecektir bu korkaklığı. Gördüysen öyle birini, bırakma peşini!
Tüm içtenliğinle yüzüne tükür farkındalığının acı tebessümünü. Belki o zaman anlayabilir duygularındaki o yıpratıcı gücü.

Şimdi devam et yoluna yalnız başına. Unutma! Sadece kendin ulaşabilirsin soruların doğru cevabına. Bir de yol göstericiler çıkacak şimdi karşına. Kılavuzunu tutarlı seçtiysen ne mutlu sana!
Çelişkilere gönül vermiş isen aklına getirme ağlamayı, çünkü bitmek tükenmek bilmez bahanelerinin ardı... Unutma! Bir gün tekrar çıkacak karşına duygularının heyecanı...

Peki ya o zaman cesaret edebilecek misin kendini yeni rüzgarlara teslim etmeye?

Hiç yorum yok: