22 Kasım 2018 Perşembe

Meczup

Bir takım cevaplara ulaşabilmek için her zaman doğru soruları sormak gerek. Soruları sorarken neyi aradığımızı iyi bilmeliyiz. Mantık doğruyu yanlışı arar. Estetik ise güzelle çirkini... Bakıyorum mutluluğu arıyorsunuz en tepelerde, sormaya başlıyorum öyle ise sizlere...

Neden utanıyorsun acizliğinden? Gurur duy acziyetinle, sadece aciz insan çıkabilir yükseklere... Zorlanıyorsun biliyorum, yukarılara tırmanırken her tökezlediğinde, samimiyetin kaldırsın seni bulunduğun yere... Samimiyetin de zedelenecek biliyorum, tekrar düşeceksin başladığın yere, bu sefer de teslim ol, seni savuran rüzgarların gücüne. Unutma! Sadece aciz insan çıkabilir göklere. Bir tüy kadar hafifleyebildiğinde, çıkaracak o sert rüzgar seni en tepeye...

Sonunda en tepedesin, başından beri olmak istediğin yerde. Mutluluğu buldum diyorsun ama yalnızsın zirvede. Bir umutla bağırıyorsun seslice, ama nafile... Sesini duyacak kimse ulaşamamış yükseklere. Bir başına kalmışsın... Çaresizce zıplıyorsun güneşin kendisine, belki gölgem ulaşır diyorsun en diptekilere...

Bilmiyorsun ama öğreneceksin, artık sadece aciz insanlar duyabilecek sesini... Halinden memnun isen, sen çok çok öncelerden giymişsin deli gömleğini. Yalnızlık tatmin etmediyse kendini, dön "Benliğine" geri, tüm şefkatinle temsil et insanlara gerçeği. Belki o zaman bulacaksın yanında yeni birilerini...

Hiç yorum yok: